mailpoet
domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init
action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/quatrostrategies/halukpeksen.com/wp-includes/functions.php on line 6114wpforms-lite
domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init
action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/quatrostrategies/halukpeksen.com/wp-includes/functions.php on line 6114mfn-opts
domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init
action or later. Ayrıntılı bilgi almak için lütfen WordPress hata ayıklama bölümüne bakın. (Bu ileti 6.7.0 sürümünde eklendi.) in /home/quatrostrategies/halukpeksen.com/wp-includes/functions.php on line 6114Av. Haluk PEKŞEN
Trabzon Milletvekili
15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra FETÖ ile bağlantılı oldukları için el konulan birçok şirket olduğunu söyleyen Pekşen, “Bu şirketlere el konuldu ancak hiçbir ilgileri olmadığı halde vatandaşlar da mağdur edildi.Bu durum ile ilgili bir an önce gerekli çalışmalar yapılarak vatandaşın mağduriyeti giderilmelidir.” dedi.
CHP Trabzon Milletvekili Avukat Haluk Pekşen TMSF’ye devredilen Dumankaya Şirketler Topluluğu’ndan gayrı menkul satın alan vatandaşların yaşadığı mağduriyet ile ilgili basın açıklaması yaptı.
15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında FETÖ ile bağlantılı ve bu örgüte finansal destek sağladığı tespit edilen birçok şirkete el konulduğunu belirten Pekşen, “Teröre kim destek verirse versin hukuksal çerçevede gereken tüm işlemler yapılmalıdır. Ancak bu işlemler yapılırken vatandaşların mağdur edilmemesi de çok önemlidir. Vatandaşların hiçbir ilgisi olmadığı, sadece ticari nedenlerle ilişki kurduğu bu tür şirketlere yapılan uygulamalar nedeniyle mağdur edilmesi doğru değildir. Devlet olmak bu ayrımı yapmak ve mağduriyet yaşayan vatandaşların bu mağduriyetini bir an önce gidermeyi gerektirir.” dedi.
Yıllardır dişinden tırnağından artırıp birikim yaparak ya da bankalardan kredi çekerek gayrı menkul almaya çalışan insanların olduğunu söyleyen Pekşen, “FETÖ soruşturması kapsamında bazı şirketlerin mal varlıkları ve yönetimleri TMSF’ye devredilmiştir. Bu şirketlerden biride Dumankaya Şirketler Topluluğu’dur. Bu şirketten, bir kısmı banka kredisi de kullanan yaklaşık 3500 kişi konut satın almıştır. Bu konutların TMSF tarafından tedbir altına alınması nedeniyle hak sahiplerinin hakları hukuki ve fiili olarak engellenmektedir. Hak sahipleri konutlarını alamadıkları gibi kredilerini ödemeye devam etmeleri nedeniyle mali külfet altındadırlar. Bu uygulama ile Anayasa’nın 35. Maddesinde yer alan mülkiyet hakkı ihlal edilmektedir.” diye konuştu.
Bu konudaki şikayetlerin her geçen gün daha da arttığını ifade eden Pekşen, TBMM’ye soru önergesi vererek, Başbakan Binali Yıldırım’a şu soruları yöneltti;
1) TMSF’ye devredilen Dumankaya Şirketler Topluluğu’ndan satın alınan gayrı menkullerin hak sahiplerine teslim edilmesi yönünde bir çalışma yapılmakta mıdır?
2) Kredi taahhüdü altına girerek aldıkları gayrı menkullerin kredilerini ödemeye devam etmeleri ancak gayrı menkullerin teslim edilmemesi hak sahipleri üzerinde ağır bir maddi külfet oluşturmaktadır. Bu kişilerin mağduriyetlerinin giderilmesi için bir çalışma yapılmakta mıdır?
3) Mağdur olan hak sahiplerinden gayrı menkullerini teslim alamayan ve bu nedenle yaşadıkları ekonomik sorunlar sonucunda haciz işlemleriyle karşılaşan kişiler hakkında herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır?
4) Dumankaya Şirketler Topluluğu’ndan satın alınan gayrı menkullerden tamamlanmayan inşaatların tamamlanması konusunda bir çalışma yapılmakta mıdır?
5) Yıllardır yaptıkları birikimleri ve bankalardan kullandıkları kredilerle bu firmadan gayrı menkul satın alan kişilerin bugüne kadar yaşadıkları mağduriyetin ve ekonomik kayıplarının telafi edilmesi yönünde bir çalışma yapılacak mıdır?